Cam kurtlar var gecenin suyunda
İçilse şehir; yırtılmış taşların
İade edilmiş melekler örttüğü
Eski, imdat, tahlilsiz hikaye!
İsraf edilmiş tayfalarla gelecek
Uzattığım, uzatırken içine
Tıkandığım menekşe! belli
Belirsiz bir yaz ayında
Sözgelimi ekim, sözgelimi kiraz
Kırılacak bir tamburla geçecek
Önerdiğim, önerirken dibine
Çöküverdiğim efsane biraz; sesi yeis
Sesi sabahlara kadar dinlediğim radyo
Sesi oradan oraya oratoryo
Sesi koynuma giren sesi koynundan çıktığım
Sesi el konulmuş şeytan
Sesi el kadar masumiyet
Sesi hür siyah üzerine çalakalem mavi tül
Sesi tül mavi üzerine nakşedilmiş siyah gül
Sesi beni hep döven abim
Sesi beni kovalayan polis
Sesi bıçaklanışım, bıçaklanır
Bıçaklanmaz eriyişim; kabullenilişim;
Ah ben nerdeymişim, ben kimmişim de
Talazlanmış, tozlanmışım! üstümü süpür rüzgar!
Şimdi şikayetim var! çalıntı kalplerle kirlenmişim!
Ağlat beni özgürlüğüm, ağlat! gözyaşlarımla
Yıkanırım, belki öyle başlar kim bilir
Gökyüzünden yeryüzüne doğru
Ölü bir hava kabarcığı gibi yükselişim!