AYRILIK PROVALARI
XI.
adın geçtiğinde susmasını öğrenecektim güya.
her cama kan üfleyip
ortancaların sabrıyla bakacaktım dünyaya.
sesimi kimin kalbinde düşürdüğümü unutacak
uğrun uğrun giden rüzgâra katılacaktım güya.
olmadı!
sürdükçe zaman
yemin düşürdüğüm kelimeler de
döndü sırtını bana.
sesimde hüzün evleri
dudaklarımda kuyu:
bir kayaya yaslanıp
boz bulanık bir sudan içtim:
ölüm içtim
ölüm içtim
ölüm içtim
yarıldı dünya
duymadın mı sevgilim?
XIV.
bütün bu olanlardan sonra, uçsuz bucaksız
bir bozlağa düşürdün beni. çöl çöl, düğüm
düğüm, kör kör durdum her bakışta. onmaz
kışlar, bitmez yazlardan sonra dinmedi
fırtınam. benim ördüğüm saçı başkası çözdü
dedim. alaca akşamda hevesim vardı.
yolumda bir kaya duruyor dedim. artık götür
bu şakayık selini. bir kürt baladına kar
yağıyor her gece: evdaaaaaaaaaal, dedim:
evdaaaaaaaaaal, daha incit kendini, daha
incit dedim. yıldırım düşür her gecene. ki,
kalbini bir gülle değişmeye alıştın sen dedim.
bir yüzüm yaz, bir yüzüm ayaz. olmamıştı
meyvem, ham kopardın dedim. sende
dolaşan çöl beni de aldı içine. talibin unutma
dedim. rüzgârın getirdiğini rüzgâr götürüyor.
on yıl önce tanrım öldür dedim. neden hâlâ
bir inip bir çıkıyor göğsüm, kaldıysa akıt
zehrini dedim. biliyordun: düşecektim.
biliyordun: olmayacaktım. biliyordun: da
neden vurdun nefesin nefesime dedim.
bağışla dedin. parmağını şeyh gâlip'in bir
gazeline koyup bittü dedin.
XIX.
senden kopan taş kapattı kuyumu
o harlı bahçede
ne yandım, ne söndüm.
sınırım oldun
sırrım oldun
gelip bana kurdu çadırını iki dağ:
sen ilmek ilmek eksilirken
ben yunus oldum.
kırıldı tenimdeki testi
damlada umman arayan hafız oldum.
(Ayrılık Provaları'ndan).