Anlıyoruz
yolu kesilse bile
durmayacağını Haliç'in
istediği kadar çeksin ellerini yeşil
cam önlerinde dizilen saksılardan
ağaçlardan çeksin ellerini, yosunlardan
istediği kadar kararsın sular
geçit vermesin gün ışığına
istediği kadar kök salsın batak
daralsın parmakları
gırtlağına sarılan çamurların
döküntü öbeklerine
konup kalksın istediği kadar
açgözlü martılar
Anlıyoruz
durduramayacak Haliç'in akışını
sürükleyip götüremediği artıklar
çürüyüp dağılan gemi leşleri
sinsice biriken zehir
sökülmüş teknelerden
Bölüp de durduramayacak
altından geçtiği köprüler
ve bir hüzün çığlığı gibi
boşluğa açılan ağızları
bırakılmış iskelelerin
Durduramayacak anlıyoruz
akışını denize doğru
bakınca Galata Kulesi'nden
görünce yeniden yaratılmış
gün ışığını akşam olurken
yorgun yüzlerinde emekçilerin
görünce ışımaya hazır
çalışkan ellerinde yeniden