Yalnızdı…
Acımasız yıllar onu yormuştu;
Ağır ağır çıkıyordu merdivenlerden
İkide bir tutunup tırabzanın kollarına
Kalan basamakları sayıyordu.
Bir iki… Derken bitirdi tamamını.
Açıp evinin kapısını, girdi odasına;
Derin bir of çekip oturdu
Yılların emektar koltuğuna;
Bir ses, üzüntülü bir ses duydu!
Sanki bir şeyler söylüyor gibiydi.
İrkildi bir sağa bir sola baktı
Hiç bir şey görünmüyordu.
Bir ara hayal gördüğünü de sandı
Sonra dikkatlice yine baktı ki!
Duvardaki çerçevede o ağlıyordu.
Çok zaman geçmedi aradan
Her şey bitiverdi bir anda;
İki damla göz yaşı döken olmadı
Arkasından.
Çünkü:
O çerçevedeki aşkından başka
Hiç kimsesi yoktu.