Sudan bir sebeple tanıştık onunla;
Neden güldü benim esprili bir-iki sözüme,
Neden girdi hemen diyaloga benimle,
Neden ceylanca bakışlarla dikti gözlerini gözlerime,
Neden yaktı kalbimi o güzel sözleriyle?
Sonunun ne olacağını hiç düşünmeden.
Ortada bir suçlu varsa bu ben değilim,
O da değil pek tabii ki;
Hepsi kaderden birer esinti aslında,
Farkında olsak da olmasak da.
Çocuklar gibiydim;
Yerimde duramaz, koşar adımlarla giderdim
Onu görmek için, tanıştığımız yere
Kim olduğuma, hangi yaşta olduğuma bile
Hiç aldırmadan.
Değişik, taptaze duygular sarmıştı yüreğimi
Çok mutlu idim, bulutlardaydım
Onunla tanışıp, veda edişine kadar geçen o iki gün.
Mutlu olmak için çok şeye de ihtiyacım yok
Aslında benim.
Bir içten bakış, bir tatlı gülüş, bir çift güzel söz
Yeter de artar bana.
Ben hayatı ve insanları böyle daha çok seviyorum.
Bunları gördüm Onda, hem de fazlasıyla.
Bir günah işledim, hata ettim, belki de ayıp
Bilmem farkında mı?
Sanırım farkında, farkında olmalı
Zira küçücük de olsa anlar O,
Çünkü iyi yetişmiş aklı başında bir kızdı.
Çok zor ama, çok da güzel bir şey
Bu yaşta aşık olmak;
Kimse bilmesin, duymasın diye
Çekilip bir köşede gizli gizli ağlamak.
En iyisi, ya her gün adam akıllı içip rahatlamak,
Ya da aşkını bir sırdaşına açmak,
Şiirlere yansıtmak.
İkincisinden yana oldu benim tercihim.
Onu dinledim;
'En iyisi yine yaşamaktır, hayat kısadır' dedim.
Umarım bunda da bir hata etmedim.
Çareyi, duygularımı şiirlere dökmekte buldum.
'MELTEM Esintisi' diye- diye
Şiirlerimi ismiyle bezedim.
Öyle bir esinti ki bu,
Sadece ben miyim mutluluktan uçan?
Bu esintinin esiri olacak
Onu şiirlerimden her tanıyan.
Durmasın istiyorum bu esinti,
Essin sonsuza dek.
Ilık ılık insin yüreğimin derinliklerine,
Her seferinde beni yeniden fethederek.
Bu gün de yine aynı sahilde, aynı yerdeyim.
Onunla oturduğumuz, tanıştığımız yerde
(Etrafı çiçeklerle dolu o taş iskemlede.)
Gözlerim denizde, aklım fikrim hep onda;
Onu düşünüyorum,
Gidişinin ölüm gibi zor geldiği o günlerin ardından
Gözlerini, duygu dolu sevecen bakışlarını görüyorum
Sesini duyuyor, içindeki kıpırtıları hissediyorum
Akşam üzeri oluşan benzersiz dalgalarda.
Ne güzeldi! o, son bir iki gün;
Kum, deniz, güneş ve gönlüme esen Meltem.
Şimdi hayli zaman oldu gideli
Gülüşünü, bakışını, sesini özledim,
Hiç kimseye belli etmeden.
Üstat Cahit Sıtkı' nın dediği gibi
'Her şey birden bire olduBeni affetmesidir dileğim.
Çünkü hakkım olmayarak sevdim onu.
Üstelik, küçücük olduğuna bile dikkat etmeden.
Çok çabuk oldu veda edişi,
(Mehtabın denize akseden pırıltılarını
izlemeye doyamadığı bu şehirden
ve sevdiği herkesten ayrılıp gidişi.)
Gitti ama;
Hem umut verdi, hem de mutlu etti
'Dost uğruna ölmek kolay,
uğrunda ölünecek dost bulmak zor.
sevip de beklemek yaşamın tadı,
sevip de gitmek ölümün acı adıdırDiye ayrılığımız sonrası seslenişi.
Affetsin beni,
Değişik duygularla savrulup,
Bir anda sevdi onu bu ağabeyi.
Gönül bu;
Öyle söz anlamaz bir şey ki
Zaptı mümkün değil
Durduramaz, uslandıramazsın onu
Akıl ve mantık ile zorlayarak.
Deniz çok güzeldi bu sabah;
Pırıltılarını seyredip, maviliğini okşadım
Onun saflığını, tazeliğini anımsayarak.
Deniz çok güzeldi de
Biraz durgun ve yorgun görünüyordu,
Biraz da üzüntülü sanırım.
Yorgunluğu:
geceki hırçınlığından kalmaydı
Durgunluğu:
o anki sevenlerinin azlığıydı
Üzüntüsü ise:
O'nun yokluğuna bağlıydı.
Ben denizi çok iyi tanırım.
Öğle sonrası başladı hafiften hafife
MELTEM Esintisi.
Serinletiyor, zıpkın gibi güneşte yanmış tenleri.
Beni bir başka etkiliyor pek tabi ki;
Çünkü bu esinti alıp getiriyor bana
Onun hem kokusunu, hem de sesini.
Nasıl etkilenmem, nasıl sevmem
Dünyalar güzeli böyle bir
Meltem Esintisini.
Gece ürpertili idi (dün de olduğu gibi) ,
Kararmışlığı görünmezliği;
Bir garip yalnızlığın
Çare arayan sesleriydi sanki dalgaları.
Ne üstü görünüyordu adamakıllı, ne de dibi
Yaşadığı,
Yalnızlığın ve çaresizliğin ta kendisiydi,
Bilmez miyim?
Öldürüyor bu görüntüler,
Öldürüyor yalnızlığında olmak beni.
Keşke hiç tanışmamış, sevmemiş olsaydım...
Çünkü O daha çok küçük, ümitsizim!
Kahrediyor bu hali beni
Üstelik, buna rağmen
'Usandım, durup durup Onu özlemektenÜstat Fethi Giray' ın dediği gibi.
Ama ne olursa olsun söylemeliyim,
Bilmeli artık onu deli gibi sevdiğimi.
Ya kendisi de gelmeli, son bir esintisiyle bana;
Ya da kasırga olup alabora etmeli her şeyi.
Artık bir şekilde dindirmeli bu Meltem Esintisini.