Buram buram İstanbul'sun, İstanbul kokuyorsun
Ellerin Emirgan, yüzün Bebek
Saçların Kınalı Ada, gözlerin Marmara
Nefesin şarap, boynunda inciler taşıyorsun...
Dedim ya!
Buram buram İstanbul'sun, İstanbul kokuyorsun
Ayrı düşünmek mümkün değil sizi;
İstanbul sen, sen İstanbul olmuşsun.
İstanbul kokuyor tıpkı sevdalarım gibi her yanın
Martı kanatlarından yağan yağmurlarla ıslı saçların
Dalga dalga akmış gözlerine rengi o serin suların
En doyulmazını yaşadım sizde segilerin, aşkların...
Ayrı düşünmek mümkün değil sizi;
İstanbul sen, sen İstanbul olmuşsun.
Fatih' in gençlik ateşi var kanında, kıpır kıpırsın
Bir elini Asya' ya, diğerini Avrupa' ya uzatmışsın
Hem vefalı-güvenilir, hem de güçlü ve uygarsın
Sen sadece benim değil, gözbebeğisin dünyanın...
Ayrı düşünmek mümkün değil sizi;
İstanbul sen, sen İstanbul olmuşsun.
Denize sevdalı martılar, kıyıya tutkun dalgalarla yarıştasın
Emirgan'da içtiğim çay, Kalamış'ta mehtaba daldığım ansın
Florya'da sevda ile uyanışım, Marmara'ya dalıp giden Ay'ımsın
Sana tutkun nice sanatkar gibi, benim de ilham kaynağımsın...
Ayrı düşünmek mümkün değil sizi;
İstanbul sen, sen İstanbul olmuşsun.
Seni sevip, seyretmemi esirgeme ne olursun benden
Bunun için ne istersen vermeye hazırım dünden
Duy beni özlemle her seslenişimde Anadoludan, Rumeliden
Aşkıma cevap ver, şiirler- şarkılar okuyup O. Veli'den, M.Nurettin'den...
Ayrı düşünmek mümkün değil sizi;
İstanbul sen, sen İstanbul olmuşsun.
Hiçbir şey istemem senden, neyin varsa senin olsun
Benim en büyük servetim sensin, bir de göğe yükselen ezanlar!
Allah kimseye nasip etmemiştir Ata'larınız gibi soylu Atalar
Cümlesine vefa borcumuz var, Cennet mekanları olsun...
Ayrı düşünmek mümkün değil asla bizi;
İstanbul sen ve ben; sen ve ben İstanbul olmuşuz.