Gözü kör olsun böyle yokluğun
Hala derin ötesi bir yara içimde
Yaşayamadığım garip çocukluğum
Anlatılamaz türlü sefaletler içinde.
Küçük, küçücük bir köy idi
Dünyaya ilk kez baktığım yer
Her yer çiçek, Nisanın yirmi biri
Ama benim için ne fark eder.
Bebekliğim, çocukluğum hep aynı
Kahır ötesi büyüdük nasılsa
Ya gençliğim! onlardan var mı farkı?
Yarı aç, yarı tok büyüdük sonunda.
Hiçbir yardım almadan büyüdüm
Çöldeki kaktüs misali,
Sefaletten kaçmak için yürüdüm
Her yerim delik deşik çile izi.