Kimi on yaşında bebe
Kimi yaşlı, "bı zone ğa qısekene"
Liseli, üniversiteli, mektepsiz
İşçi, öğretmen, mühendis
Terzi, berber, işsiz
Tiyatro oyuncusu
Ve köylü idiler
Betonların üstüne boylu boyunca uzanmıştılar
Gözlerinde kan gülleri
Tenleri bir kez daha çelik
Bir ateş çemberinden geçmiştiler
Paraları, saatleri, bel kayışları alınmıştı
Kimi ayakkabısız
Kiminin gömleği kana bulanmıştı
Ekmeklerini kardeşçe bölüşmüştüler
Camlardan meraklı gözler süzüyordu onları
Kafese konmuş azgın hayvanları
Gökyüzü yaratıklarını, eşkiyaları
Seyreder gibi...
Küfürlerinde alabildiğine cömert
Ve sanki sevgi denen şeyi hiç bilmemiş
Seyircilerdi bunlar
"Onları düşünmeye alıştırmamışlardı"
Yüzler onurlu ve sakindiler
Geçmişe karşı anlayışlı
Geleceğe kararlıydılar
Daha çok ateş çemberi bekliyordu onları
Birşeyler bitmemişti daha
Anlıyorlardı
Garnizon nezarethanesinde Yüzler
Betonlara boylu boyunca uzanmıştılar
Ekmeklerini kardeşçe bölüşmüştüler
*bı zone ğa qısekene: kendi diliyle konuşuyordu.