Kahraman Tazeoğlu - Mavi-siyah

Ağustos'un son gecesi, mavi indirmiş kepenkleri. Siyah ‘benim' demiş ‘gecenin sahibi'.
Siyahta yıldızlar saklambaç oynuyor, ben seni sobeledim. Sen mavide siyahı seçtin.
Sırtımda ateş kırmızısı gömleğim, siyahta sen. Sabır yontuyorum şekilsiz, hiçbir şeye benzemeyen gidişini izlemek, dönüşünü beklemek. Yürekte kıymık gibi. ölümün acısını iyi bilirim ‘hadi git, güle güle' demek, ölmek gibi, ÖLMEK GİBİ…

Az bir zaman kaldı gidişine, siyahı sevişine az bir zaman kaldı. Oysa çizgiliydi her şey seninle, dağınık gecenin sabahı olmak üzere. Toplayıp gömmek gerek kırık dökük maziyi içime. Kulaklarımda ‘buraya kadar, elveda' diyeceğin o an. ‘Ben sevdiğimi söyleyemiyorum, aslında ölesiye seviyorum' deyişin, ölesiye severken siyahlara gidişini anlayamıyorum.

Evet. Bu senin hayatın. Ben sende sonradan çıktım. Herhangi bir çıkıntıydım. Sendin benim eksik yanım. Ben seninle tamdım.'Hadi git, git aldır içinden beni, git' diyemiyorum işte. Koyu siyah olacak gidişin. Koyu siyah… Çoklar tanıdım sen başkaydın.

En sevdiğin meyve elmaydı. Gidişin elmadaki kurt… Öyle berbat bir durum maviyi siyaha süpürmek, içinde fırtınalar koparken gemiyi batırmadan karaya çekmek. Tesadüfleri artık sevmeyeceğim. İhanet ettiler bana. Kader bağladıysa, kader söksün. Yaşam böyle öğretti bana.

Gecelerin siyah, gündüzlerin beyaz, gökyüzünün mavi, güneşin sarı, duygularımın turuncu olduğunu inkâr edeceğim. Sözünü dinleyip bekleyeceğim. Döllenmiş umutlarla bıkmadan, usanmadan… Ve çok özleyeceğim…

Siyahta yıldızların hepsi birden düşecek, hepsi. Mavi küsüp, ay çekip gidecek. Hayatla aram açılacak. Seni, seni benden aldığı için. Dönüşünde armağan olarak ‘SENİ SEVİYORUM GETİR BANA'.Binlerce kez söyleyip, bir kez, bir kez işitmek için…

Gidişin uzarsa hesap sorucam sana ve zamana. Bütün takvimlerden Mayıs'ın, günlerden 24'ü, saatlerden 15.20'yi çıkarıcam. Biliyorum, siyahlardan benden büyük, bense çok küçük.

Geceyle vedalaşan sabahlarda acıların iğneleri batacak gözlerime. Yüreğim üşürken ericek.
İnan ki, inan ki koyu siyahların ertesilerinde koşuşturmalar başlayacak. İş, güçlerde gülüşecek ve beni unutacaksın. Uzaklarda eksik bir meyra birinin yaşamaya çalıştığını hatırlayacaksın. Ve ben bütün cesaretimi toplayıp ne kadar elveda varsa hepsini, hepsini çöpe atacağım.