Ömrün yılları geçip gidince
Arayıp durursun pişmansın artık
Toprağın altında beni bilince
Hesabı kendine sorarsın artık
Mezar taşında ötüşünce kuşlar
Göz pınarında kuruyunca yaşlar
Yokluğum sinende zemheri kışlar
Temmuz sıcağında üşü dur artık
Elimden gelmedi gelip görmeye
Gülüstan yaylasında seni dermeye
Aşkın deryasında biten sermayem
Bir başka gönülde ara dur artık
Bakmayı bilseydin güneş olurdum
En sadık dost idim kardeş olurdum
Sarayında kul sen prenses olurdun
Şimdi benim gibisini ara dur artık
Demedim el görme can özün benim
Seni senden çok bir ben severim
Ayrılık rıhtımında kalkan son gemin benim
Salla beyaz mendilini ağla dur artık
Ömrüm dağında sevgi büyüttüm
Gönül çöllerinde mertlik getirdim
Darda umudun yolunda topraktım
Kör gönül gözüne vurda dur artık
Şu akılsız başın tutmadı yama
Gökte durnalar yol alıyor gama
Bir ben dünyada gülmedim sanma
Azaptaki vicdanla yaşa dur artık
Suçsuz gönlümü saldın kedere
Yükledin hatayı kötü kadere
Kırdın kalbimi binlerce kere
Saçtığını yerlerde topla dur artık
Dilerim Hüzün deryasında yüzer yüreğin
Sevgimi nasıl anlatsam kalmaz gereği
En mutlu günde sızlasın burun direğin
Hasret kefeni boynunda dolaş gez artık
İki güvercindik salınırdık göklerde
Neylemiştim hayin açtın yaban ellerde
Kanadım kırıldı düştüğüm yerde
Uzatma günahkar elini uzak dur artık
Uçtun havalarda dilerim sürünürsün
Dualarım kabul olsun ahım sende kalmasın
Ettiğin yalanları başkasında bulasın
Mahşerde hesabını düşün dur artık