Bir sonbahar sancısı her yerimi kuşattı
Gözlerimi nisanın yağmurları savurdu.
Bilmediğim bir yerden ruhuma hançer battı
Bir ayrılık rüzgarı benliğimi kavurdu.
Ağlasam mı, gülsem mi; çâresizim, şaşırdım?
Sabırdan derya idim, üzüntüden taşırdım
Kâlbimi uzaklara bilmem kaç kez aşırdım?
Döndü geriye vîran, harapmış aşkın yurdu.
Kabullenemedi hiç, duygularım gerçeği
Söyledim inanmadı: küsmüş aşkın çiçeği
Dayadı sinesine bir paslanmış bıçağı
Yalvardım vurma diye, bilmem kaç kere vurdu.
Alkanlar içindeydi düştüğünde her yeri
Göklere donuk donuk bakıyordu gözleri
Sanki bir şeyi tutmak ister gibi elleri
Uzanmıştı boşluğa, öylece duruyordu.
Ürperdim birdenbire, etrafıma bakındım
Ölüme, nefes kadar uzak, candan yakındım
Sanki bir hayâletten korkar gibi sakındım
Farkettim, içimdeki ümitler kuruyordu.