Karlar erir dağlarda, ölü otlar yeşerir
Issız, bâkir köşeler bezenir çiçeklerle
Buzul tutmuş, yıllanmış hayaller filiz verir
Kamaştırır gözleri Var Eden, gerçeklerle
Güneş ışık göndermez olur mahzun diyara
Saklayın çelenkleri, bayram başka bahara.
Bulutlara yükselir, yüreklerden kaynayan
Kanar eski yaralar, el sürmeyin,değdikçe
Öyle bir ah çekiş ki, kalmaz kimse duymayan
Hüzün çöker göklere, yerlere baş eğdikçe
Ne gören, ne duyan var; değişmez hiç manzara
Çekmeyin resimleri, bayram başka bahara.
Çağırır hasret yeller, yalnızlık türküsünü
Nağmelerin yankısı yansır yalnız dallardan
Bozar yorgun duygular, vuslat görüntüsünü
Yanık sesler yükselir, tozlu bomboş yollardan
Sızı çöker âniden, özlemli duygulara
Dermeyin hayalleri, bayram başka bahara.
Doruklarda coştukça hasret hisler önünde
Bekleyenler ümitle bekler yolcularını
Savrulur canlar her an hülyâların yönünde
Gömerken rüyalara umut acılarını
Kasavetli bir anlam çöker sakin sulara
Bulandırman suları, bayram başka bahara.
Unutulur sorulmaz, aranmaz biçâreler
Yaşarlar kavuşmanın tarifsiz arzusuyla
Yıkanır gözyaşıyla boşa giden seneler
Karşılanırlar her an ayrılık pususuyla
Ümitler korku olur, kâlpler düşer yollara
Acı dolar sahneler,bayram başka bahara.
Var oluş bir müjdedir, inanın yok oluşta
Nice labirent yüzler yorgun düşer ummaktan
Bilinsin ki mutluluk, yokluk ile doluşta
Yokluğa sabredenler, ümidi kesmez Hak'tan
Mutluluk uzak değil, dayan konsan mezara
Hüzün ağıt bu âlem, bayram başka bahara.