sağa
ve sola
savrulmamıştı
burnunun dikine yontan
zaman
akrebe
ve kardeşine
kardeşi akrebine
hepsi kadranına
kadran hepsine gebeydi
zaman zaman
sayılar
sırayla dizilip
halka oluyordu.
halk,
zaman zaman bakıyordu
zamana
oysa
pil dediğin
kömürdü
kısacık bir
ömürdü
ve
ömrünü biçen Tanrıydı
ve
istese zamanı yaratmazdı
bir avuç günahtı
zaman
dudakların bulanırken
suydu
ateşti
kordu
hardı (!)
yaratılırken toprağın rahminden
çıplaktı
say ki
keşfedildiğini zannettiğimiz yanılgıydı
say ki
toprağa bulanırken doğurduğumuz
yılan gibi sürünüyordu
ve bir kapının duvarla sevişirken çıkardığı gıcırtıyı yağladığımız
gibi sessiz değildi
zaman
çünkü
zamansın dedi Tanrı
zamanla öleceksin