O güzel günler
hani kent bir zara, bir yelpazeye, bir kuş türküsüne
ya da deniz kıyısındaki bir tarak kabuğuna benzer
elveda, elveda güzel kızlar
bugün tanışmıştık
bir daha görüşmeyeceğiz hiç.
O güzel Pazar günleri
hani kent bir topa, bir iskambil kâğıdına, bir okarinaya
ya da sallanıp duran bir çana benzer
güneşli caddelerde
öpüşürdü gölgeleri gelip geçenlerin
ve birbirlerini tanımadan geçip giderdi insanlar.
O güzel akşam saatleri
hani kent bir güle, bir satranç tahtasına, bir kemana
ya da ağlayan bir kıza benzer
domino oynamıştık
kara noktalı taşlarla, bardaki o zayıf kızlarla
dizlerine bakarak
jartiyerlerinin ipek birer taç gibi süslediği
iki kuru kafayı andıran bir deri bir kemik dizlerine
umarsız krallığında aşkın.