Yanına apostrof olayım diye tutma elimi
tenimde emanet bırakılmış bir gül gibi duruyor virgül
yine ölüler düğümlendi boğazıma
gündemden düşen faili meçhul
ve çarmıhta rahat eden gövdem
her dem başka türlü elzem
her dem küfleniyor erdem
sen dem'i: leyla!
salyangoz öpüşlü kadın
kabuğum kırıldı bak; tuz
ufalandı dudaklarımda
kırıldım, kıvrıldım, kıvrandım
Umrumda değil hiçbir ses;
gece uzun saçların kadar
sapsarı meyhanelerde edith piaf'la rakılar içeriz gelirsen
-garson günahlarımızı getir masaya ama
mezeler meziyetli olsun biraz; bakarsın
sabah olur da çiçekler dikmeye yelteniriz
'İtten aç yılandan çıplak' gittim
lacivert bile değil cesedim
zincir düş kurar mı?
bilse bilse ya Wernicke bilir
ya Korsakof hatırlar;
hadi ağıdını bitir ve götür acımı
ardından kiraz açsın mevsim
Salkım salkım yediveren acımla haykırdım
sar şimdi dünyaları ey aklım
senin mahpusunun tipi yok
tipiye tutulan yalnız nefesim
haykırmasını öğrendikçe yaz
değişir kağıt ve mevsim
değişir elbet dört duvara çarpan sesim