keşke demek için artık çok geç
gerçeğini çoktan öldürdü ellerim
sadece acı ile kıvranırken saatler
hani gece çökünce yalnızlığın üstüne
geçmişe doğru kapılar aralanır da
içimde bir şiir gibi çoğalır hayalin
mısra mısra ağlayası gelir kalbimin
kafiyesiz ve ölçüsüz satırlarda
eksik ve yarım kalır gözlerin
ne vakit uzatsam ellerimi
sana doğru, ama senden çok uzakta
ansızın buz dağına çarpan gemiler gibi
paramparça ve kırık dökük
özlemler içinde boğulur yüreğim
keşke demek için artık çok geç
aşkını çoktan öldürdü ellerim
ah yine de bir mezar bekçisi gibi
kalbime gömdüğüm yerde seni
yeniden doğacakmışsın gibi
yaşlar içinde bekliyor gözlerim
bilemezsin unutmayı ne çok istedim
ne çok istedim aşkının küllerini
uzak çok uzak denizlere savurmayı
dalga dalga çoğalan hayalini
ne çok istedim kurşunlara dizmeyi
ama asla unutamadım seni…
16.02.11
İsa Yılmaz