bir saklambaç oyunundan ibarettir
dokuz ay saklanırsın annenin karnında
kalbini ve ruhunu gizledikten sonra
et ve kemiğinin ardına
gelirsin şu yalan dünyaya
önce gözyaşlarını saklamanı isterler senden
susman ve gizemli isteklerini unutman gerekiyordur
bilmezler ki gözyaşlarıyla konuşur bebekler
dualarını öldüren annene kızarsın
ama bunu da saklamayı öğrenirsin
çünkü mama vermeyecektir
ağlar ve kızarsan aç kalacağın öğretilir
ve sonra oyuncaklarını saklamanı isterler
onlar kaybolmamalı ya da başka çocuklar almamalı
baban onları almak için alnının terini dökmüştür çünkü
çünkü para veriliyormuş böyle şeyler için
oynamaya bile kıyamaz, saklarsın oyuncaklarını
ya da korkuyla oynarsın
kırılan mutluluklarını unutarak
sıra hayalleri saklamaya geldiğinde
ne yapacağını henüz bilmiyorsundur
ama onları da öğrenirsin
senin için düşünülen altın kafese sığmadığında
ya saklarsın düşlerini
ya da bedelini ödersin özgürlüğün
artık yalnızsındır
ama onu da saklamalısın
yabani bir hayvan olmadığını ispatlamak adına
karışırsın arada bir kalabalıklar içine
ben de herkes gibiyim, dercesine
seversin adı aşk konmayacak olsa bile
birinin kalbinde saklanmayı istemişsindir zira
saklandığın o yerde acı çeksen bile
ve belki de gerçek aşkı gördüğünde
imkansız bir sahilde
kumlara saklar gibi saklarsın kalbini
neyse ki alışkınsındır artık
yaşanan her şeyin sadece bir oyun olduğunu
ve bu oyunun ilelebet sürmesi gerektiği
biliyorsundur nefreti bile saklaman gerektiğini
öyle ki bazen inançlarını saklaman gerekecektir
Tanrı buyruğuna meydan okurcasına
kurallar koymuştur insanlar acziyetleri saklayarak
bir havari gibi ruhunun derinlerindeki
gizli mağaranda yaparsın ibadetlerini
bazense saklarsın günahlarını
kaç maske taksan
gizleyemesen de aynadaki iğrenç yüzünü
saklarsın aynanın ardındaki karanlığa resmini
birkaç slogan atıp taraftarı olursun
şu kahpe düzenin
ve boyadıktan sonra çehreni
katılırsın ahlak kokteyline
sessiz küfürler havada uçuştuğunda
bakarsın o gözlerin ta içine
ve saklarsın konuşmak isterken sustuğun her şeyi
ve neden hiçbir dostun olmadığını
tüm gerçekleri aşikar eden ölüm geldiğinde
hastalıklı solgun yüzündeki gerçeği
ve görmemek için sessiz bedenini
topraklar altına gömdüklerinde anlarsın
çünkü inmiştir saklambaç piyesinin son perdesi
ve gösterecektir sana
sahne ardındaki melek
sakladığın her şeyi…
18.08.11
İsa Yılmaz