hasret kendini gizleyiverdi buzdan vakitte
felek gönlümü ağlatmadan aşk nedir bilmedi
mavi'ye çalmadan karanlıklar gecenin mehtabında
hakikat rüya ülkesinden gelmek nedir bilmedi
bülbülün yangını meyden içmek içindir derlerdi de
durgun ahvalim ney çalmadan od nedir bilmedi
güz yaprakları düşse de devranı yazgıma
yağmurlu gözlerim umudunu yitirmeyi bilmedi
aşk cemresi karar bırakmasa da aklımda
vakitler şeb-i aruza meyletmeyi bilmedi
sükut düşler sarsa da sonsuzluğu
çılgın aşık korku nedir bilmedi
hayaller dumanlarıyla savruldu da
felek ayrılığı kabul ettirmeyi bilmedi
bin bir deyyus-u ekber istila etti de
gönül tahtı başka sultan bilmedi…
İsa Yılmaz