Uf.
Öylesine çok şey düşünürken, niyeydi şimdi anlatamaz hallerim
Söyleyecek onca şey varken neden her zaman susmuştum ki, bilmezdim
İçime mi atıyordum, napıyordum ki içimde...
Seni, onu, bunu attım ya hep içime
Girdiniz bedenime, içime, derinime
Ağır geldiniz bazen hepiniz birden yüklenince
Sarsıldım, taşıyamaz oldum böylece, yıkılıverdim
Öylesine ağırdınız ki asitler geliyordu boğazıma
Kusacak gibi oluyordum, düğümleniyordu herşey boğazımda
Tüm duygular şimdi boğazımda
Ah yazamaz da oldum,
Şimdi hem boğazımda, hem beynimde, hemde kalbimde
Bazen eritirdim, yer, yutardım, bir güzel sindirirdim, yok ederdim
Yok ama yok...
Şimdiki hallerim değil ki eskisi gibi
Olmıcak mıyız biz eskisi gibi?
Eski...
Çok düşünürüm seni.
Hemde kılımı kıpırdatmadan.
Sen bilmezsin tabii, ya da bilmek istemezsin -tabii-
Belkide kıpırdatamazdım, hareketlenemezdim, o kadar ağırdım, taşıyamazdım
Gelip yardım da etmedin
Boşver de zaten, eskilerden alışkınım ben
Eskilerden...
Eski çok eski...
Belkide isterdim eskim olsun yeni.
Sen istermiydin ki acaba?
Merak etsem de sormazdım ki...
Kıpırdayamazdım ya ben işte ondan.
Onun için boşver...
Uğraşma sende, eskisin gitsin, eskiler...