Birkaç yağmur damlası birbirleriyle yarıştı penceremde.
Ellerimi dolaştırdım simsiyah gölgelerin içinde.
Dağınık rüzgârlar gölgelerken gökyüzünü,
Vişneçürüğü şarkılar armağan ettiler bana,
Bulanık yüzlü sevdalar.
Paketleri sakladım,
Ama hiçbirini açmadım.
Yine, yağız bir kış düştü gönlüme diye,
Ağaçlıklı yolları acımasızca kapattı,
İçimde büyüyen yapayalnız rüyalar.
Yine yalnız kaldım, senden uzak bir şehirde.
Hani,
Hayaller sislerin içinde gözden kaybolurlar ya,
Kocaman gülümserken, birden bire donakalırsın ya…
İşte öyle yarım yamalağım,
Ertelenmelerin eşiğinde…
Puslandı, arkasında yıllandığım pencereler.
Kurudu,
Yeşeremeden en sonuncu hayalim de.
Dört duvarın içinde kırışırken yüreğim,
Birkaç gözyaşı damlası kurtarabilecek olsaydı, günü
Hiç düşünmeden saatlerce ağlardım.