Güneş gibi düşmek toprağa,
Teselli etmek soğuğu bir gülümseyiş gibi.
Isıtıp ısıtıp,
Yeşili boyamak kızıla.
Süzülmek pencerelerden,
Menekşelerin yapraklarından öpmek,
Doya doya…
Ya da
Deniz olmak…
Mavinin huysuz çırpınışında,
Salınan nazik gemilerin pervanelerine dolanıp,
Memleketler dolaşmak.
Ya da
Karlar gibi şekilden şekle girmek.
Beyazlığı siyahlara tercih etmek.
Ten olmak,
Esmer çoğu zaman.
Utancı kaplamak belki de inanca tutunmak.
Ya da
Aşık olmak…
Naturel bir ferforje gibi,
İnsanları demirler ardında bırakmak.
Birden bire,
Lüzum yokken inanmak.
Gitmek yaprak yaprak kuruyarak.
Vardı şimdi...
.