Elimde aşk tıkıştırılmış bir bavulla,
İçim dışım darmadağın hallerde,
Saçlarım griden gölgelere gülümserken,
Git buralardan dedi bana rüzgâr.
Gittim'
Yara bere içindeki yüreğimden utandım yollarda.
Aynada beliren gözlerimden,
Korktum.
Boynuma is kokulu bir atkı sarıp,
Korudum kendimi kendimden.
Kırık tırnaklarımı bavuluma saplayıp,
Ağladım, bütün bir gece
Senin kollarını belime dolanmış sanıp.
Elimde kurutup tekrar kullandığım,
İşlemesi sökük bir mendil.
İçim, dışımdan daha beter.
Bir ayağım uzun,
Diğeri ondan da uzun,
Düştüm dizlerimin üzerine.
Ölmelisin dedi bana rüzgâr.
Ölemedim.
Ve elimde umutla kilitlenmiş bavulumla,
Emanet ettim kendimi,
Emanetçiye.
Utandım'
Gece dolunaya gebeydi.
Ben korkulara.
Yüreğim bunca pisliğin içinde kirlenmemiş bir inciydi.
Bir kolum kırık,
Diğerinin kemikleri ufalanmış'
Kendimi sürükledim yinede.
Bir öğle güneşinde kavruldu ayaz.
Kanlı gözlerimle resmine bakıp,
Uyumadım hiçbir gece
Senin gözlerini gözlerime bakıyor sanıp.
Sevda ruhumu esir alırken,
Git buralardan dedi bana hayat.
Gittim'
.