Gönlüm gönlüm değil artık
Dayanamadı yıkımlara
Kaç zelzele geldi geçti
Kaç yangın
Kaç fırtına
Gönlüm yerinde değil artık
Felaket sonrası
Başı dizlerinin arasında
Omuzları bitkin
Hala tütmekte olan ocak başında
Suskun yorgun öylece
Gönlüm o eski gönlüm değil artık
Gürültüler arasında
Sadece tık sesi olan
Zamanı şaşmış saat gibi
Suyunu kurutmuş ağacın
Birazdan kendisi kuruyacak
Sarmaşığa bakar hali gibi
Gönlüm gönlüm değil artık