Sükutun altın olduğu devirlerden geliyorum
Secde ile rükunun durağından bindim
Karanlıkların kuytularda dinlendiği boş saatlerin
Bir kibrit ile aydınlatılmadan
Kırk kez düşünüldüğü duraklardan
Nimetin bereketle yıkandığı yağmur dualarının
Çoluk çocuk taşındığı kuraklıklardan
Petrol kokusunun tanınmadığı patikalardan
Bir elma ağacının ıslak gövdesinde
Aşılanmış filizinin çiçeğinin kokusundan
Söz büyüğün su küçüğün öğretisinden
Yokluğun aslında ne büyük nimet olduğunun
Bilincine varmaktan geliyorum.
İnsanlığın son adasından bindim kayığıma
Buraları anlatmaya geliyorum