Işığın süzülür içeri, kısık pencerelerimden,
Uykum kaçar, firar eder düşüncelerimden.
Aynalara akseden bedenim benden değil,
Ruhuma dikilmiş elbisem bedenden değil.
Kendi kementim, kendi boynuma dolanmış,
Yerle, uzayla bir olsam da ruhum hür değil.
Düşeceksem ağaçtan, solan yapraklar gibi,
Aşkı için, bir kula bağlanmak akıl karı değil.
Milim milim ilerler, nem kapmış düşünceler.
Saniyeyle, saatle ölçülür tüm uzun geceler.
Sonunda, son bir nefes bırakılan bu ömre,
Ölmeyecekmiş gibi bağlanmak akıl karı değil.