şimdi ben öksüz bir kitabeyim bir mezarın başında
bana çarpıp geçiyor günün kambur kuşları
uğulduyor kalbim, nasıl da uğulduyor sanki bir arı kovanı
ve dilsiz bir alfabe yürüyor dudaklarıma
dilsiz bir alfabe, ilk harfi bıçak olan
bir deniz düşün yükseliyor durmadan.
şimdi ben öksüz bir hitabeyim bir mezarın başında
beni hatırla kalbim o günlerin hatrına
hatırla ki o mavi yatağın boş kalmasın
çünkü tırpanla everirler bir başağın boynunu
utanılacak bir şeydir dört ablayla büyümek
iyi bilir çocuklar bu tufanın sonunu
hatırla ki o baykuş ardından ağlamasın
şimdi ben öksüz bir kitabeyim bir mezarın başında
bana yalan söylendi vahşi atlar yok burda
ve gelişi güzeldi neşenin gidişini hiç görmedim
kasvet mi orası benim bahçem o çitleri ben çektim
çünkü yağmur korkutur bir dağı ancak
yaşamak mı yazık ki ben bilemedim