Şehirler yayıldı köye ulaştı
Fazla bir mesafe ara kalmadı.
Yayla deniz birbiriyle buluştu
Bina yapılmayan yöre kalmadı.
Ateş vurduk ormanları dağladık
Yıllar sonra pişman olduk ağladık
Hayvanları ahırlara bağladık
Otlaklar tükendi mera kalmadı.
On haneden ibaretti köyümüz
Doksan baştan daha azdı sayımız
Pınarlardan geliyordu suyumuz
Kaynaklar kurudu dere kalmadı.
Evin tabanına çardak çatardık
Gaz yağını idareye katardık
Kandil alevini kısar yatardık
Şimdi lamba fener çıra kalmadı.
Buğdayı saklardık altında yerin
İnanmam derseniz bilene sorun
Şimdi kabı ile satılır ürün
Plastik çıkınca dara kalmadı.
Gelenek görenek vardı her işte
Yiğit atlar seçilirdi yarışta
Pehlivanlar güreşirdi her yaşta
Sinsin batal oldu nara kalmadı.
Bilinmezdi plastik kap olayı
Bakırdandı kabımızın alayı
Ara sıra yaptırırdık kalayı
Kalaycılık battı köre kalmadı.
Daha ilkokula gidiyorken ben
Kışlık gıdamızı almazdık elden
İnciri toplayıp yapardık belben
Şimdi pekmez, pestil, şıra kalmadı.
Bir kuruş var idi bir de on para
Piyasada kullanıldı bir ara
Sordum ama bilen yoktur kaç kere
Şimdi piyasada para kalmadı.
Nesilden nesile köreldi duygu
Küçüğe sevgi yok büyüğe saygı
İçime sığmıyor bendeki kaygı
Bizdeki gelenek töre kalmadı.
Namertler ayırmaz doluyu boştan
Bıktım edepsizin attığı taştan
Kimi içten vurdu kimisi dıştan
Sinemde bitmeyen yara kalmadı
Kibarları sevmiyorlar kabalar
Uğraş uğraş boşa gider çabalar
Bizden iyi sanılıyor obalar
Daha vereceğim fire kalmadı.
ELEMİ diyor ki kardeşim size
Tercih etmeyelim kabuğu öze
Biz bize sarılıp çıkalım düze
Gardaş bundan başka çare kalmadı.
İbrahim PATAZ
21.05.2011 Osmaniye