Bir ağaca bir dırtmalak
Kekmek vurdu tak tak tak…
.
Kart kabuklarını soydu.
Ağacın içini oydu.
Çok güzel bir yuva kurdu.
Beş de yumurta doğurdu.
Kuluçka yattı üç hafta.
Yavru oldu beş yumurta.
Anne yuvasında durdu.
Yavrularını korudu.
Baba her gün ışıyınca
Yem taşıdı gün boyunca.
Getirdi küçücük kurtlar.
Ağzın açtı yavrucuklar.
Baba kayırdı onları.
Bir bir doyurdu onları.
Beslendiler uyudular
Yirmi günde büyüdüler.
Tüylendiler kıllandılar
Tevir tevir dillendiler.
Uçmaktı tek hevesleri.
Çevreyi sardı sesleri.
Az ilerde aç bir yılan.
Seslerini duydu kalan.
Yılan geldi yavaş yavaş.
Ağaç kakanlar pür telaş.
Anne feda etti canı
Yılan çok korkunçtu hani.
Yılan başını kaldırdı.
Anne yılana saldırdı.
Kuş yerinde duramıyor.
Sağılıyor vuramıyor.
Epeyce sürdü bu savaş.
Kuş yoruldu yavaş yavaş.
Yılan teğsinmedi kuşu.
Yuvaya uzattı başı.
Çıldırdı dırtmalak kuşu.
Ok sanki kekmek vuruşu.
Fışkırdı yılanın kanı.
Nasıl yanmıştır ki canı.
Ağaçtan aşağı düştü.
Girdi kuytuya büzüştü.
Ölümüne bir savaştı.
Beş yavru da kurtulmuştu.
İzlemesi çok çok hoştu.
Gönlüm mutluluktan coştu.
İbrahim PATAZ