Yeri eşti didik didik.
Bir yuva kurdu ibibik.
Sonra yaptı beş yumurta.
Kuluçka yattı bir hafta.
Biraz geçti bir haftadan.
Hepsi çıktı yumurtadan.
Yavrucuklar ufacıktı.
Üstelik çırılçıplaktı.
Anne yuvasında durdu.
Yavrularını korudu.
Baba kuş hiç yorulmadan,
Yiyecek buldu durmadan.
Getirdi küçücük kurtlar.
Ağzın açtı yavrucuklar.
Babası ağzına attı.
Beklemeden geri gitti.
Böyle geçti dokuz on gün.
Yuvada kuruldu düğün.
Yavruları uçacaktı.
Uzaklara göçecekti.
İşte o an oldu olan.
Ötede göründü yılan.
Seslerini duyacaktı.
Yavruları yiyecekti.
Anne endişeye daldı.
İvediyle çözüm buldu.
Yavrularını susturdu.
Sonra hepsini pusturdu.
Korunmak için yılandan.
Yerlere yattı yalandan.
Bir kalktı, bir yuvarlandı.
Yılan onu yavru sandı.
Cirk cirk cirk diye seslendi.
Yılan ardına tirkendi.
Anne çırpınarak koştu.
Yılan da peşine düştü.
Anne koştu… yılan koştu…
Anne koştu… yılan koştu…
Yuvadan çok uzaklaştı.
Anne amaca ulaştı.
Yılan nasıl yorulmuştu.
Beş yavru da kurtulmuştu.
Fedakar annenin fendi
Zehirli düşmanı yendi.
Anne kanatlandı uçtu,
Yavrularıyla buluştu.
Tüm aile seviçten coştu.
İzlemesi çok çok hoştu.