Kirpiğinde Asılan Aşklar
Toprakta bir kemiğin inleyen acılarını
Hisseden diri gençliğim
Kendi kaderine hüküm giymiş
Aşka serseri açlığım
Sevdasız gökyüzüm
Karanlığında yıldızları saklar
Militan vadilerinde
Ay vurgunu silahların namlusu parlar
Pusuya pusu kurmuş eşkalim
Kanlı gömleğini giymiş ölüm
Mezar bekçisi hasretleri
Kuşanmış
Çarmığında gerilen zaman
Yaprağa düşmüş hazan
Hangi beyaz ihtilallerin türküsüdür
Kirpiğinde asılan aşklar
Davalar kendi renginde bulanık akar
Görülen düş perçeminde
Kırılırken sularda
Hangi yağmur yüreğinde bu kadar hüzün taşır
Güneş kaybolurken ufukta
Deniz bağrına basar maviyi
Korkular rengini alır geceden
Şiir yükünü alır heceden
Siyah renginde soluklanan hüznümü
Kaldırım taşlarında gezdiren gözlerim
Duvarda gülkurusu deseni
Masamda emanet gülümsemesi
Bırakıp giden yar
Çay içerken baktığın resim
Saçlarımda kar