Ağlayan Sazım
Hançer yarası yokluğun
Vadisine yabancı bir ırmak gibi
Sana akar yüreğim
Deniz gözlerine sevdalı bir uçurtma
Müzelik aşklara selam götürür rüzgârla
Bakışının dalgası gönlümün sahiline vurur
Konargöçer bir sevgi değil bu.
Kutuplarda nem kapsın
Yarasa hüznüyle kapanırken kapılar
Aydınlık yarınların üzerine
Dilimde bir elif türküsü
Ağlayan sazımda
İnler yalnızlığım
Yanık bir kuşe kâğıda
Bastırılmış özlemler
Rengini bahardan alır kanlı resmim
Bir mezar kalır yarısı kazılmamış
Urganlık ölümlere armağan
Yastık altında biriktirdiğim
Artık ıslanmış düşler
Hayal çölümün yağmuru
Sevgili yârim...
Her şiirde
Her öyküde
Giden sen olmayacaktın
Ben senin dönüşünü
Resmedecektim satırdan tuvallere
Mısralar ayrılıkla noktalanmayacak
Kalemim vuslatını yazacaktı
Mümkün olmayan kavuşmalar
Yer bulmayacaktı
Yakılmış mektuplarda hazinli vedalar
Yüreğimde kasırgalaşan romandır ayrılık
Adı konulmamış hasretlerin notası olur
Ağlayan sazımda
İnler yalnızlığım
Mızıkamda çınlar
Altı çizili yokluğun
BU ŞEHİR ÖLÜR
SENSİZLİĞİN KALDIRIMLARINDA.