Ah...ne oldu mukaddes emanete?
Nasıl kaptırdık yakamızı hainlere?
Ver emaneti ehline,hükmetsin adaletle,
Uyarıyor Yaratan bizleri bu öğütle.
Kimileri babadan yetim anadan öksüz,
Ben bir zerrenin sahibi olamazken,
Nasıl da koca arz' ı yüklenmiş bir öküz?
Keşke kuru bir gazel olsaydım,
Kudret rüzgarı delice savursaydı beni,
Ötelere taşırdım böylece kutsal emaneti,
Yüküm çok ağır, cılız omuzlarımız üstünde,
Ne dağ taşır ne ova,yüklendim hangi cesaretle?
Aciz abd sana mı kaldı bu kutsal vazife?
Aslın nihayet bir damla kan,acırım haline.
Kış gününde tüten dumansız zehirli alev,
Meğer şeytan imiş,
Aşınca o engeli anladım,yüküm hafifmiş,
Nefis ; davamın önünde en büyük mani imiş!
Tek bir şey,sıfatları çok lakin,
Şehvet,adavet,öfke ve kin,
Bağladım hepsini bir ramazan günü ihlas ipiyle,
İslah eyledim bir güzel, aç bırakmak süretiyle.
Ey ufuklar artık çok yakınım size,
Şimdi bana aşikar oldu nice bilmece,
Değil dünyayı, yükleyin yedi kat semayı,
Meğer ömür saklı imiş bir nefesde.
Hiç de zorluk yokmuş aslında,
İman nuru ile aydınlanmış bir kalbe.
Gaflet perdesi imiş önümdeki karanlık,
Tefekkür ve zikir,işte daimi aydınlık,
Koş artık işte yol:
Sürçmesin ayağın dikkatli ol...
İŞTE YOL...