şehir suskun şehir sensiz!
yaşanmış bir mazi ki! dayanılmaz yalnızlık…
ağlayan kaldırım taşları!
ruhumun çıkmazlarına demirlenmiş
ne bir yıldız var ne bulut
haykırsam sesim yankılanır boşlukta
duyarmısın...
şehir ağlamakta& şehir yalnız
kaç bahar yaşadım,
sensiz iklimlerde!
kışları saymıyorum imgelerimde
sessiz sevdam yoksun şimdi
gözlerimde...
suskun bir sevdanın,umudu gibi,
bende vurulmuştum istemesemde
şehrin ışıklarında gölgem kaybolsa da
feleğin çarkına takılmış ruhum
çıkmazlarda gönlüm yasak bir aşkın
özleminde...
kimselere diyemediğim sol yanımsın
ve öyle bir sen var ki içimde
firari aydınlığına kapıldım…
anlamının sorguladığım benliğimde
adını koyamadığım yasak sevdamsın
mülteci yüreğimde…
sensizlik kokan gecenin demindeyim
sen başka tenlerde erirken
ben&senin kokundan tükeniyorum
yok oluyorum eriyorum kokunun sindiği tenimde
canımın yandığı her an biraz daha büyüyorum
sürükler fırtına bilinmez yerlere
an olur kapkara bir düş usulca
düşer ırgalanan yüreğime
ansızın çalar ya kapıyı ölüm
işte öyle bir şey...