Ölünce insan
çevresi kalır geriye:
Uzaktaki dağlar
mahallenin evleri
ve yol
Pazarları tahta köprüden geçip
kent dışına gidilen.
Ve bahar güneşi
öğleden sonra bir vakitte
ulaşan bir raf dolusu kitaba, dergiye
hepsi de bir zamanlar kuşkusuz yepyeni olan.
Hiç de tuhaf değil.
Ama yine de
hep şaşırtıyor beni.