Tarihin ayak sesleriydi
Ankara ufuklarında gezinen.
Anıtkabir'de karanfil olduk,gül olduk
Arslanlı yolda yürüdük güvenle,
Toprak toprak,bayrak bayrak bir olduk
Kasımlarda yıkanıyor ruhumuz
Tarihin en büyük dersleriydi
Ankara yollarında sahnelenen
Oyuncular,seyirciler iç içe.
Herkes galasındaydı filminin.
Sivil,asker,polis,herkes şirin şirindi.
Taşıyordu kalan öleni omuzlarında.
Efsaneler ölmezdi halk fısıldıyorsa.
Adını veren Dede Korkut Kadın,
Yıllar sonra yürüyorsa ardında,
'Karaoğlan” halk hikayesidir artık.
Tarihin en büyük aşklarındandı
Ankara caddelerinde izlenen.
Mecnun'u mezara taşırken dimdikti Leyla'sı.
Çölde yürür gibiydi,su yoktu gözlerinde.
Sonsuzlukta kavuşmanın büyülü özlemiyle,
Kalabalıklardaki yalnızlığın gizemiyle,
Sekseninde, yürüdü al bayrak giysili eşiyle.
.
Çığlıklara,öfkelere inat...
Gökyüzünde güvercin fısıltıları:
Aşk ve demokrasi,
Demokrasi,barış ve aşk.
Ve Türkiye,
Ve yine aşk.
Ölüm mü?
Bizde ölüm sonsuzlaşmak!
Kasımlarda yıkanıyor ruhumuz.
(12.11.2006)