Karanlıklarda artık göz gözü görmüyor,
Daha kopan kolları,
Parçalanan kafaları
Zorlanan bacılarımızı unutmadık....
'Kaderimiz' deyip yaşadık.
Anlamamazlıktan geldik haksızlığı
Savunmak imkansızdı haklıyı.
Ve kulluk ettik padişaha
Adım atamadık soramadan.
Bağımsızlığı savunmak ne kelime
Adını bile alamadık ağzımıza
Kalben inandık da Türklüğümüze
'Türk'üz' diyemedik....
Yeter artık bu zulüm
Bağımlı yaşamaktan daha iyidir ölüm...
Bir galibiyet yetişti imdadımıza
Bulutların arkasında saklanan bu güneş
Bizim artık....
Ellerin göz koyduğu bu topraklar
Bizim...
Bizi bizden sorsunlar şimdi
Başındaki sahte tacı ile
Bizi Yunan'a, İtalyan'a, Fransız' a satana değil!
Kalbimiz versin adımlarımızın ölçüsünü
Türk kendi versin kararını...
Özgürlük ısıtsın soğuyan havayı,
Halk seçsin yöneticisini.
Ve işte 29 Ekim 1923!
El ele verdik Ata'mızla.
Karanlıklara sur çektik,
Genç, ihtiyar, çoluk-çocuk, analarımızla
Öptük bayrağımızı çektik göndere
Yükselttik sesimizi de onunla birlikte:
'YÖNETEN DE BİZİZ YÖNETİLEN DE
SEN BİZİMSİN CUMHURİYET
YAŞATACAĞIZ SENİ İLELEBET, ELELE! '