Sen değil miydin
Sen değil miydin…?
Bir bahar arifesinde, karşıma çıkan,
Badem ağaçları bile, henüz çiçek açmadan,
Anlatılmaz bir sevgiyle yüreğimi kaplayan,
Sen değil miydin…?
Sen değil miydin…?
Soğukta güneşim, sıcakta gölgem olup ruhuma düşen,
Gözlerine bakmaya cesaret edemeyip, utandığım,
Gel deyince, uçarak göğsünün sol yanına saklandığım,
Sen değil miydin…?
Sen değil miydin…?
Pencerenin camından bulutlara el sallayan,
Ve kır çiçeği kervanlarıyla sevgiler yollayan,
Hayal bahçelerinde gezinirken, yolları kollayan,
Sen değil miydin…?
Sen değil miydin…?
Kabuk bağlamış duygularıma neşter vuran,
Rüyalarıma gelmeyip sensizliği yaşatırken,
Şimdi hayal-hayal, düş-düş karşımda duran,
Sen değil miydin…?
Sen değil miydin…?
Uykusuz gecelerimde sol yanımı ağrıtan,
Varlığında huzur, yokluğunda hüzün bulduğum,
Ellerim, ellerinde uyuduğum, yıldızlardan dilek tuttuğum,
Sen değil miydin…?
Sen değil miydin…?
Selamsız geçemediğim,
Özünü sözünü mert bildiğim,
Yüreğini cömert, inadına gelince benden de inat,
Sen değil miydin…?
Sen değil miydin…?
Çok sevdiğini ve hiç bırakmayacağını söyleyen,
Sen değil miydin ey hüzün bakışlı, tebessümü sırlı,
Sözleri efkârlı, yüreği ağrılı,
Sen değil miydin...?
Sen değil miydin…?
Beni onlarca soruyla bir başına bırakıp giden, belki de…
Belki de yüreğindeki beni, temelli öldüren…
Eğer birazcık hatırım varsa, muallâkta bırakma beni,
Seni böyle delicesine severken...
Git de… Yeter…
İnan, ardıma bile bakmam giderken…
10.12.2010