Köse İle Tekir Kedi
Bizim evin bahçesine yerleşmiş tekir kedi
Kapıcıya çok yakın, hemen kapının dibi
Kırık dökük bir divan, birkaç sandalye de var
Oluvermiş Tekir'e saraylar gibi bir yer
Eh, bu kadar konforu bulmuşken bizim kedi
Boş duracak değil ya, izdivaç yapıverdi…
Altmış-Yetmiş gün sonra minik üç Tekir daha
İzin mizin almadan daldılar aramıza
Onlarda büyüdüler biraz güle oynaya
Yavrunun biri Tekir, bir diğeri sarmandı
Diğeri kırçıl renkti, bedeni iri yarı …
Bu arada sıcaklar arttı mevsim gereği
Bahçede hak sırası gelmişti kendisine
Köse kovdu onları hem de pisi pisine
Elinde bir eldiven, uzu zaman uğraşıp
En sonunda kıstırdı biçare kedileri…
Bir çuvala doldurdu, götürüp koydu parka
Yanlarına bırakıp bir haftalık nafaka,
Al bakalım kedicik, işte yemek işte park
Bebelerinle birlikte yat, otur keyfine bak
Fakat döndü geriye kedi bebelerini arar…
Uzun zaman ağladı, bağırdı ya nafile
Duymadı feryadını, yavrular bir an bile
Hepimiz çok üzüldük, kedinin bu haline
Başladık bir ağızdan, kızgın laflar etmeye
Bu kediyi üzdün ya, Allah seni ne yapsın...
Neyse bir akşam vakti, dışarıda bir gürültü
Damdaki asmalarda bizim kedi göründü
Yanında yavruları, nispet yaparcasına
Kösenin yazlığında ona bakarcasına
Bu kaosta böylece, mutlu sonla kapandı
Kediler asmalarda salıncakta sallandı…