Keşke Beni Dinleseydi Yüreğim
artık seni daha az düşünüyorum
ne gün ortası şekerlemelerin geliyor aklıma
ne öğle sonrası dışarıya çıktığında
yolunu bekliyorum sabırsızlıkla…
dağınık bir yaşama kucak açtım
bundan böyle aynalar düşmanım
dost oldum karanlık duvarlara
sabahları isteksiz kalkıyorum yatağımdan
acele de etmiyorum açıkçası
sanki yetişeceğim yer
yolumu gözleyen yâr mi var diye…
coşkun dalgalara bağışladım
tüm duygularımı ve çocuksu yüreğimi
şimdi serçelerin cıvıltılarla oynaştıkları
minicik bir su birikintisiyim kendi halinde
durgun, hissiz, sessiz ve taşa dönmüş yüreğimle…
gözlerine baktığımda
boğazıma düğümlenen sen
yavaş yavaş eriyerek
ciğerlerime doluyorsun, yakıp yıkarak
umulmadık sözler gibi zehir zemberek…
biraz da bu yüzden, mümkün olsa
seni hiç düşünmeyeceğim ama
ahhhh... ah şu taş olası yürek var ya
duymasa hiçbir şey, hissetmese....
hissetmese ve taş kesilse diyorum
duygularım ne kadar dirense de
sonunda aklım seni terk etti
keşke yüreğim beni dinlese,
o da terkedebilseydi...