Güvenmek Sana
Hani Bazen;
Bulutların üstünde
Hisseder ya kendini insan,
Sonra yavaş yavaş kayar,
Bir tüy gibi döne döne düşer ya,
Sarılır ya toprağa veya bir yaprağa,
İşte böyle bir şey, güvenmek sana...
Hani bazen;
Bir çiçeği yada tomurcuk bir gülü,
Çok beğenirsinde, koparmakla,
Dalında bırakmak arasında, kararsız kalır,
Sonunda kıyamazsın ya koparmaya,
İşte böyle bir şey, güvenmek sana...
Hani bazen;
Bahar sabahlarında, yürüyüşe çıktığında,
Çimlerin içinden geçerken, ıslanır ya ayak uçların,
Hafifçe esen bir rüzgâr serin serin yüzünü yalar ya,
İşte böyle bir şey, güvenmek sana...
Hani bazen;
Susuzluktan kurur da dilin, damağın,
O an suların gürül gürül yere düştüğü,
Bir şelale düşlersin,
Tüm bedenini bir ferahlık sarar ya,
İşte böyle bir şey, güvenmek sana...
Hani bazen;
Yeni doğmuş bir bebeğin,
Tuttuğu gibi parmaklarından,
Bilmeden kim olduğunu, ya da ne,
Tutup elinden, yaslanıp göğsüne,
Hüzün sağanağını koyuverip,
Ağlamak var ya,
İşte böyle bir şey, güvenmek sana...