Git ve Bir Daha Gelme
Gene tek başınayım yüreğimin engin kuytularında,
Duygularım, kürek mahkumu uykularım firari…
Dalgalar, acımasızca dövüyor kıyılarımı
Yakamozlar küskün, dinlemiyorlar beni
Yüreğimi esir almış mor gecenin fanusu
Yandıkça yanıyor…
Yokluğun deli poyrazlar gibi esip duruyor içimde
Değdiği her yeri kanatıyor…
Siluetin beliriyor, bir veda türküsü eşliğinde uzakta
Yağmur sonraları ağaç dallarında kalan son damla gibi.
Ve özlemi düşüyor bir şeylerin üzerime,
İliklerime kadar üşüyor-üşüyorum,
Martılar çığlık atarak uçuşuyor etrafımda
Yıldız ve ay damlalarından çiçeklerle kanatlarında,
İçim ürperiyor.
Ve zihnimde sakladığım sesinin tınısına,
Sımsıkı sarılıyorum…
Hüzün çağlıyorum bu saatlerde,
Gecenin zifiri karanlığına tutsak hayallerim
Sevda şarkıları, aynaların yüzüne çarparak kırılırken
Bin bir parçaya bölünüyor umutlar, toplayamıyorum...
Dudaklarına, dokunmak istiyorum parmak uçlarımla,
Nefesin nefesimde, sıcaklığını hissetmek isterken,
Bütün düşlerim kopartılıp çalınıyor, yüreğimden
Engel olamıyorum...
Gece böylece sona eriyor, bak tan yeri ağarıyor,
Sabah olmak üzere, kızıl ve kızgın güneş doğarken
Ay uzaklaşıyor...
Hayallerimle birlikte, parlayan bütün yıldızlar tek tek soluyor…
Hani olmaz ya…
Biraz daha kalsan diyorum,
Yalnızlık serenat yaparken, hemen terk etmesen beni…
Otursak yan yana ve birlikte izlesek gün doğumunu,
Uykusuz geçen geceden kalma yorgunluğuma yenilsem,
Ve başım göğsüne düşse, okşasan saçlarımı ellerinle...
Öylece akıp gitsek sonsuzluğa,
Dalgaların nağmeleri eşliğinde,
Senede tek bir gün olsa bile, avutsam kendimi,
Seninle süslediğim umutlarımın beşiğinde…
Olmadı, olamadı...Rahat bırak artık düşlerimi,
Zehir zemberek sözler yazmadan kalemim,
Beni kendimle ve şiirlerimle baş başa bırak,
Düşlerimde olsa bile...Git ve bir daha gelme...