Böğürtlen meyveye durdu
goncalanırken sevinin çığlığı
sevgilim bin yıl mı geçti üstünden
giderken el sallayamadığım ayrılığın
Saniyeler dakikalara uçtu
dakikalar saatlere
saatler aylara uçtu
aylar yıllara mı uçacak
bu ne caymaz bir sevda ki
gönlüm yangınlara düştü
Gülüşün hangi çiçeğin dalı
hâlâ fesleğen kokar ağzım
bir yanım ayrılıksa
bir yanım dağ masalı
Kutupların soğuğu buzdan saray
fantezi denir adına anlık dokunuşların
ne afat sevdim o büyük şair gibi
çağlayan düşlerin içindeyim
gelincikli mevsimlerden
çingene çiçekleri derdim
Gelmesen bile ey yar
ömrümü yoluna sereceğim
bu da benim yeminim olsun
senin için bir daha doğacağım