Ateşe uçan kelebeklerin
Vuslatın kızıl şafağında yeniden doğduğunu
Eflatun'a inat
Gölge ile nesnenin birlikte yoğrulduğunu
Ecele vakit biçilmez ama
Renginin kıştan belli olduğunu
Anlatmalıyım
Gökler dar olsa da
Uzaklara uçmak isteyen güvercinleri
Ezanları ağlatan çığlıkları
Saman yığınına dönen gök ekinleri
Ve ot yiyen arslanları
Anlatmalıyım
Kaktüsün de zamanı gelince çiçek açtığını
Ölüm ejderlerinin naralarıyla savrulanların
Göksüz bir gece gibi baktığını
Bulutlara söz geçiremeyen güneşin, gökyüzünden kaçtığını
Bunca sürüngenliğin sahte yosmalığı için
Damarlarımda ebabil kuşlarının öldüğünü
Anlatmalıyım
Papatyalar içinde açan gelinciğin
Molozlara karışan çeyizinin
Ne kadar bedelle satıldığını
Ve çelik paletlere batan gül dikenlerinin
Toprağa karışan yürek ağrılarını
Sıcak gözlerde saklanmak isteyen çocuklar gibi
Bir annenin viranesinden
Haykırmalıyım
Karanlıkları aydınlatan
Meydan duruşu için
Sakarya'yı yeniden
Kınından çıkarmalıyım