Adab-ı erkanda bir türlü uslanmadı şu gönlüm
Şafak vakitlerinde bülbüller gibi hüzünlü yüzüm
Bilmem ki, neden, bir vefasızı sevdim
İsyana deǧ erdi yüreǧ imin haykırışları
Beni acılarla bezeyip de bir sonsuzluǧ a salmazdı
Çünkü acılar onun ruhundan
Yüreǧine inen bir parçaydı
Nereye baksam akşam kızıllıǧ ının yorgunluǧ u
Aşklar deǧ il uzun masallar şımdi son buldu
Bekliyor tepelerde bir gözetleyici boşu boşuna
Hayat deǧ ilmi vefasılzarı, sevgisiz eyledi
Yüreǧi taş, ruhu acımasız, bedeni ise bana düşmandı
Şimdi aǧlarım, yüreǧ imde ördüǧ üm oyalarıma
Kaç kez yenilipte da gittim kendi duygularıma
Ah gönlüm adabı-ı erkanda bir dürüstü sevseydin
Elbetteki böyle acılarla inlemezdin
Gözleri düşmandı sanki bana,
Her bakışında bir bahane bulmaǧ a
Hevesliydi beni tenkitler içinde boǧ maǧ a
Her güvenişimde, karlar yaǧ dı
En sevdiǧ im daǧ larımın başına
Şimdi anıların takırtısı ve yırtılmış sevgim inletir bedenmi
Cehennem çamrunda sürünüp yok ederek benliǧ imi
Böyle yaşamakta hayatın sevgi cinayetimi
Belki biraz uzaklara gittiǧ imde bulurum kaybettiklerimi
Sorun deǧ il baykuş ötsün evimde…
Yeter ki, kimse bilmesin yüreǧ imdeki sevgi inleyişini
Kaplumbaǧ a adımları beni baǧ ırtmaktan çıldırttı
Alaylar, aşaǧ ılanmalarda sevgisizliǧ in başka bir türüydü
Ne var ise dünya da benim yaptıǧ ım her şey
Ona göre abartılmış boş bir deyimdi…
Neme gerek desene be hüseyin
Sen zaten sevmeyi bilmezsin
Bir kazmaya sap olupta doǧ ru dürüst düşünmezsin
Bir yüreǧ ine söz dinletipte uslu uslu vefasız birini
Sevme diyemezsin.