Konuştukça rûhumu, ne de güzel okşuyor
Dili ayrı bir şeker, O canım İstanbul'un.
Galata, Dolmabahçe, Üsküdar, Beylerbeyi
Surları beni çeker, O canım İstanbul'un.
Daha da güzelleşir ilkbaharla, hazanla
Bâzen doruğa çıkar, gönül yakan Sûzan'la
Ne de güzel ötüyor seher vakti ezanla
Bülbülü başka şakır, O canım İstanbul'un.
Ona yakışan da bu, artmalıdır artılar
Dünü referans alsın değişmesin tartılar
Yakamozla birlikte raks ederken martılar
Boğazı başka akar, O canım İstanbul'un.
İbretle bak dört yana, n'olur dolaşma seyip
Dikili taşları gör, geçme ne var ki deyip
Topkapı, Sultan Ahmet, Ayasofya ve Eyüp
Her yanı tarih kokar, O canım İstanbul'un.
İlk göreni öyle ki, kendine büyülemiş
Gelmiş, geçmiş şâirler ne şiirler söylemiş
Edâ, cilve, naz, sitem hepsini cem eylemiş
Güzeli başka yakar, O canım İstanbul'un...
O canım İstanbul'un, O canım İstanbul'un...