İstanbul'um
Her saatim sularında
Minareler elif sende
Rüzgâr elif diye ağlıyor sende
Penceresin kıbleme
İğnedir zaman
Yataklarıma yasak uykular
İbreler seni gösterdi İstanbul
Seni ve elifi bende
Bulutlar siyah saçlar olmuş sana
Kaç şehidin avucunda yıldızların
Sevmezsem seni cennet küser
Kaç kapının anahtarısın bende
Dilimde türküsün
Aşığın oldum İstanbul
Anahtar sesinde kulaklarım
Leyla kokulum
Yedi tepe kaç renksin İstanbul
Sislere bürünme yüzünü göster
Boğazına tıkandı mı hıçkırık
Son bir gül mü?
Toprağında açan
Dün yüzüme gülüşün'
Ağlama İstanbul aman
Gökler mest olsun her sabah seni görüp
Konuş güneş güneş
Suçlusu ben miyim bu aşkın
Aklımdan çıkmıyor bulutların
Mavi göz gibi denizlerin
Ne o martılar gelinlik tellerin mi?
Topkapı elmas gibi parlar
Yıldızlar gibi camilerin
Sislere bürünme İstanbul aman
Kuyulardan derin kollarda Zeliha mısın?
Anla hangi kitabı açsam seni işaret ediyor İstanbul
Okunla vurgun olduğum için
Ölümden öte sevdanın oku
Bir yangındır sensiz saatler bende
Türküm kalacak semalarında
Cennet kapılarını açtı tutkuma
Gül kadar ömür biçilmiş mutluluğuma
Denizini alsam sırtıma
Dağları koltuklarıma
Yedi tepen yedi çiçek İstanbul'um
Bütün çiçekleri yüzünde toplayan Leylam
İsminin yağmurlarında yıkanışım
Osmanlı kokulusun İstanbul'um
Fatihin atının yelesi denizinde
Taşında, toprağında okunur o devin tarihi
Yiğitliği, izzeti
Koca çınarsın kuytunda kardeş ağaçlar
Öyle bir yarsın ki İstanbul
Yedi düvel gelse verilmezsin ellere
Güneşimsin dönüyorum etrafında
Bir yanağım gündüz
Bir yanağım gece
Denizlerin anne kokulu
Boşalt içime öyle susuzum İstanbul
Canımsın, annemsin