Solgun sarı bir gece lambası
Taze dikenli bir gül
Ve bir el
Gece yarısı çoktan geçti sessizlik çöktü geceye
Biri var, yalnızlıklar içinde kaybolan biri
Yanıyor solgun sarı bir gece lambası
Bir derde giriftar olmuş bir yürek
Bir elin parmaklarının ucunda duran bir gül
Kanatıyor ince, uzun parmakları
İnce ve zarif parmaklardan akan kan
Ne dağlara ne de göklere sığmayan bir yürekten sızıyor.
Solgun sarı bir gece lambasının
Işığı vuruyor parlayan bir çif göze
Bakışlar yakıyor geceyi
Bir noktaya dikilmiş bakışlar
Düşünceler eritiyor geceyi
Gece bir nehir gibi
Önünde akıyor
Sarı ve solgun gece lambasının
Aydınlığına kavuşuyor
Ve uzaklarda bir çift göz var
Herşeyden habersiz rüyalar aleminde
yalnız gündüzleri görüyor
Çileden habersiz, kederden habersiz
Habersiz ne dağlara ne de göklere sığmayan bir yürekten
Ve habersiz yanan ve eriyen geceden..