Avuçlarımızda kum saati
açarız
Zaman akar
sevgiler dostluklara karışır.
Mavi adamakıllı mavi
Yeşil;
kekiklerin kokusuydu
grilerle pembeler kolkola düşlerimizdi.
Kum saati gülerdi zamana
zaman kahkaha atardı hınzırlığa
kelebeklerin kanatlarıyla aynı anda pırpır ederdi kalbimiz
Yabancısıydık kabusların
anlatırdık
birbirimize birbirimizi
komşularımızdan, simitçilerden
haylazlardan haberimiz olurdu.
Zaman avuçlarımızdaydı
tükenmezdi umut
tersimiz düzümüzde yoktu
alt üst olmazdı duygularımız düşüncelerimizde.
Zamanın;
ne menem birşey bile olduğunu unutmuştuk
Arzu;
durumunu arzedinceye kadar.
kırdım avuçlarımda
kumlar
can kırıkları
canımı çok acıttı zaman
aktı gitti
parmaklarımın arasından
ellerimle bıraktım zamanı
ellere
el oldu
bilinmiyenliğe
karıştık.