Ağla İstanbul
Ne çok ses var sende.
Yine sessiz, yine düşünceli duruşun.
İnsanlar...
Acımadan basıyorlar üstüne.
Her odanda farklı manzaralar var.
Ağıtlar, gülüşmeler...
İsyanlar yükseliyor sokak sokak.
Ve iyi ki varmış dualarla yükselen minarelerin.
Çan sesleri şimdi daha acı.
Ve çok acı çekiyor gerçeği bilenler.
Kıvrım kıvrım fikirler.
Ve ne çok çaresiz dudaklar.
Dudaklar dişlerin arasında büklüm büklüm.
Kan doluyor ağızların içine.
Ve ne çok zor bildirmeden yutkunmak.
Vapurlar geçiyor şimdi Fatih'in geçtiği yerden.
Sesleniyorlar birbirine.
Ve insanlar anlamıyor bunları.
Dalgalar anladıkça çıldırıyor,
ve ağlaşıyor martılar senin kaderine.
Yedi tepe ya lakabın,
Yedisinde de yoksun şimdi.
Yedisinden yetmişine çoğu farkında bile değil.
Bir çoğu habersiz gitmek isteyişinden.
Ağla, ey yedi tepeli şehirler şahı.
Ağla ki rahmet ilişsin iliklerime.
Ve kaybolsun seni kirleten ne varsa.
Kaybolsun seni sevmeyen herşey.
Ağla İstanbul, kaybolup gidişine.
07.01.2009
NİZİP
(Halil) İbrahim Lek