Ne hakki tanır ne adaleti her türlü rüşveti de helal saydırır
Kırk kapıya da uğrasan kırkın da baş belası olan yolsuzluk
Dürüst isen kırk dereden su getirir senin ayağını kaydırır
Ahlaksızı baş tacı eder başına da senin amir eder yolsuzluk
Bu bir illettir bir evvel bu illete milletçe bir, çare de bulmalı
Bu pisliği tarihin derinliklerine gömüp bir daha çıkmamalı
Rüşvet alanın, haramdır malı gideceği yer cehennem bilmeli
Keneften daha beter kokar bu rezil alçak olan bu yolsuzluk
Rüşvet alan, çalan çırpan, beytül malı yiyen yesin zıkkımı
Musalla taşında vallah helal etmem bilsin kendi hakkımı
Utanmaz yiyen bin bir belaya uğrar bozar kendi huzurunu
Türlü nüsübetinde başını çeker Nice ocakları yıkar yolsuzluk
Kavuğunu salmayınca geçmez makam mevki bol paralı tayini
Milli servetten alır rüşvet ile yolsuzluklarla çomertcede payını
Rüşvet alan rüşvet verende bu devletin asil olan şerefsiz haini
Bilsin herkes alanına vereni de mutlaka ateşe sokar yolsuzluk
Halil ÇOLAK 09.09.2009
ANKARA